Diyabetten Korunma Yöntemleri ve Gizli Şekerlerin Önemi
Medstar Antalya Hastanesi'nden Uzm. Dr. Konul Faramarzi, diyabetten korunma yöntemleri hakkında bilgiler sunarak, gıda ürünlerinde gizli şekerleri tanımanın önemine değindi.
Dünya Genelinde Diyabet Salgını
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporlarına göre, günümüzde dünya genelinde yaklaşık 540 milyon yetişkin diyabet ile yaşamaktadır. Uzmanlar, bu sayının 2045 yılına kadar 780 milyon'a ulaşmasını bekliyor. Türkiye'de ise son 20 yılda diyabetli birey sayısının hızla artarak 9 milyon olduğu düşünülmektedir.
Gizli Şekerler ve Modern Beslenme Alışkanlıkları
Kişilerin şeker (glikoz) tüketimi, vücudun enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir role sahiptir. Ancak modern beslenme alışkanlıkları gereksinimlerin çok üzerinde şeker tüketimine yol açmaktadır. Uzm. Dr. Faramarzi, günlük olarak birçok bireyin 90–100 gramdan fazla serbest şeker tükettiğine dikkat çekiyor. DSÖ, günlük serbest şeker miktarının toplam enerjinin %10'unu geçmemesi ve bunun da yaklaşık 25–30 gram olması gerektiğini öneriyor. Oysa bazı bireyler, yalnızca bir kahvaltıda bu miktarı aşabiliyor.
Gıda Etiketlerinin Önemi
"Şeker tüketmiyorum" diyen birçok kişi, aslında farkında olmadan yüksek miktarda şeker alıyor. Şeker, sadece tatlıların içinde değil, hazır gıdalarda gizli olarak bulunuyor. Kahvaltılık gevrekler, aromalı yoğurtlar, soslar ve paketli atıştırmalıklar, gizli şeker kaynakları arasında yer alıyor.
Faramarzi, "Gıda etiketlerinde glikoz şurubu, fruktoz, dekstroz gibi terimlerle karşılaşılabilir. Bu yüzden gıda etiketi okumak hayati bir adımdır" şeklinde konuştu.
Gizli Şeker Tüketimini Arttıran Alışkanlıklar
Günlük hayatta zararsız gibi görünen alışkanlıklar, şeker tüketimini üç-dört kat artırabiliyor. Örneğin, kahveye eklenen şeker ve aromalı şuruplar, sık tüketilen meyve suları ve yemek sonrası tatlı isteği, günlük şeker alımını kolayca 100 gramın üzerine çıkarabilir.
Diyabet Belirtilerine Dikkat!
Diyabet riskinin bazı belirtilerle kendini gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Faramarzi, şu belirtilere dikkat çekiyor:
- Sık idrara çıkma
- Aşırı susama
- Açlık hissi
- Yorgunluk ve halsizlik
- Görmede bulanıklık
- Kilo değişimleri
- Ciltte yaraların geç iyileşmesi
- El ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma
Belirtilerden bir veya birkaçının aynı anda görülebileceğini vurgulayan Faramarzi, erken tanı ve düzenli doktor takibinin önemini yineledi.
UZM. DR. KONUL FARAMARZİ