Fatih’te Tarihi Sebiller Yeniden Hayat Buluyor
Fatih Belediyesi, İstanbul’un kadim vakıf kültürünün simgeleri olan sebilleri restore ederek şehrin zarafet mirasını geleceğe taşıyor.
Uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş olan tarihi sebiller, zaman zaman büfe veya depo olarak kullanılmıştı. Şimdi ise kapsamlı bir restorasyon projesi ile özgün kimliklerine kavuşturuluyor. 18. yüzyılın başlarına ait olan Rehabula Kadın Sebili ve 16. yüzyılda inşa edilen Darüssaade Mehmed Ağa Sebili için proje çalışmaları hızla sürdürülüyor. 19. yüzyılda inşa edilen Güngörmez Mescidi Sebili, 18. yüzyılın seçkin örneklerinden Hacı Beşir Ağa Sebili ve Çeşmesi ile 1. Abdülhamid Sebili de restorasyon sürecinin önemli parçaları arasında yer alıyor. Bu çalışmalar, Vakıflar Genel Müdürlüğü iş birliği ile yürütülmekte olup, sebillerin yıllar boyunca farklı amaçlarla kullanılmasının ardından özgün mimarilerine sadık kalınarak onarılması hedefleniyor.
"Fatih, Su Medeniyetinin Kalbidir"
Yürütülen restorasyon çalışmalarına dair bir açıklama yapan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, "Sebiller, bu şehrin vicdanı, zarafeti ve paylaşma kültürünün taşta vücut bulmuş halidir. Bu eserleri restore ederken sadece duvarlarını değil, anlamını da ayağa kaldırıyoruz. Fatih, su medeniyetinin kalbidir; geçmişin hikmetini geleceğe taşımayı hedefliyoruz" dedi. Başkan Turan, restorasyonların tamamlanmasının ardından sebillerin, yeniden insanla temas eden kamusal alanlar olarak şehre kazandırılacağına dikkat çekti.
Yaşayan Miras: Suyla Hayat Veren Zarafet
Fatih Belediyesi’nin sebil restorasyonları yalnızca tarihi yapıların korunmasını değil, aynı zamanda bu yapıların taşıdığı hayır, estetik ve paylaşma kültürünü günümüzle yeniden buluşturmayı da amaçlıyor. Böylece sebiller, geçmişte olduğu gibi İstanbul’un kalbinde yaşayan miras örnekleri olarak yeniden hayat bulacak.
 
FATİH BELEDİYESİ, İSTANBUL’UN KADİM VAKIF KÜLTÜRÜNÜN SİMGELERİ OLAN SEBİLLERİ RESTORE EDEREK ŞEHRİN ZARAFET MİRASINI GELECEĞE TAŞIYOR.