İstifçilik Hastalığının Gerçek Potansiyeli
Kişinin, 'başına kötü bir şey geleceği' korkusuyla eşyalarına tutunması, istifçilik hastalığının temel bir belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Uzman Klinik Psikolog Ece Çalışkan, bu hastalığın tedavi edilmediğinde ciddi boyutlara ulaşabileceğine dikkat çekti.
İstifçilik ve Psikolojik Temelleri
Çoğunlukla 'biriktirme merakı' olarak adlandırılan ancak zamanla çöp evlere dönüşebilen istifçilik davranışı, Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Koleksiyon yapma merakının genellikle patolojik olmadığını belirtirken, çöp evlerin bu davranışın en ileri düzeydeki hali olduğu ifade ediliyor.
OKB ile İlişkisi
Uzman Çalışkan, istifçilik davranışının sıklıkla OKB ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Kişi, batıl inançlar ya da anlam yüklediği eşyaları saklama davranışını sürdürebiliyor. "Eşyaları attığında başına bir şey geleceğini düşünebilir" diyen Çalışkan, bunun altında yatan ruhsal süreçlerin ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Çöp Evlerin Patolojik Düzeyi
İstifçinin çöp ev konumuna dönüşmesi, patolojik düzeyde bir sorunun göstergesi oluyor. Çalışkan, "Patolojik istifçilik, ruhsal destek alınmasını gerektirir; sadece eşyaların atılmasıyla sorun çözülmez" ifadelerini kullanıyor.
Destek Almanın Önemi
Çalışkan, istifçiliğin yaşam işlevselliğini ciddi şekilde bozduğunu belirtti ve "Eğer bir kişi, yakınlarının böyle bir durumda olduğunu düşünüyorsa, mutlaka ruhsal yardım için başvurmalıdır" şeklinde konuştu.
Kısacası, istifçilik hastalığı ciddi bir durum olup, profesyonel müdahale gerektiren bir sorundur. Yakınların desteği, bireyin iyileşme sürecinde kritik bir rol oynamaktadır.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG ECE ÇALIŞKAN
