Kan Bağışı ve Kök Hücre Donörlüğünün Önemi
Doç. Dr. Hatice Mine Çakmak, lösemi tedavisinde kan ve kök hücre bağışının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Her sağlıklı bireyin, belirli şartları sağlama koşuluyla kan bağışında bulunabileceğini söyleyen Çakmak, "18–65 yaş aralığında, en az 50 kilogram ağırlığında ve genel sağlık durumu iyi olan herkes kan verebilir," diyor.
Lösemili Çocuklar Haftası Bilgilendirmesi
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı'nda öğretim üyesi olan Çakmak, her yıl 2-8 Kasım tarihlerinde kutlanan "Lösemili Çocuklar Haftası" dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Lösemi, kemik iliğinde bulunan kan yapıcı hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkan bir kan kanseri türüdür. Çocuklarda en yaygın görüleni Akut lenfoblastik lösemi (ALL) olup, tüm çocukluk çağı lösemilerinin yaklaşık %75’ini oluştururken; Akut myeloid lösemi (AML) ve Kronik myeloid lösemi (KML) daha nadir rastlanan türlerdir.
Belirtiler ve Erken Teşhis Önemli
Çakmak, çocuklarda lösemi belirtilerinin genellikle sinsi bir başlangıç gösterdiğini ifade ederek, ailelerin dikkat etmesi gereken bazı belirtileri sıraladı: "Nedeni açıklanamayan yorgunluk, solukluk, halsizlik, sık enfeksiyon geçirme, iyileşmeyen ateş, burun kanaması, diş eti kanaması ve ciltte morluklar. Eğer bu belirtiler birkaç haftadan fazla sürüyorsa, erken teşhis açısından tıbbi değerlendirmenin şart olduğunu" belirtti.
Geç Tanı ve Tedavi Şansı
Doç. Dr. Çakmak, lösemide erken teşhisin önemini vurgulayarak, "Geç tanı, organ tutulumlarını ve enfeksiyon riskini artırarak tedavi şansını azaltıyor" dedi. Son 20 yılda çocukluk çağı lösemi tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirten Çakmak, genetik profilleme yöntemleri ile kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin yanı sıra yeni nesil tedavilere de dikkat çekti.
İyileşme Oranı ve Umut Verici Gelişmeler
İyileşme oranlarının %95’in üzerine çıktığının altını çizen Çakmak, immünoterapilerin yanı sıra kök hücre nakli protokollerinin de oldukça güvenli hale geldiğini vurguladı. "Bu bütüncül yaklaşım sayesinde çocuklar için yaşam kalitesi önemli ölçüde artmış durumda" diye sözlerine ekledi.
Toplumda Yanlış Bilgiler
Çakmak, lösemi hakkında toplumsal yanlış bilgilere de dikkat çekti: "Lösemi bulaşıcı bir hastalık değildir ve genellikle kalıtsal değildir. Modern tedavi yöntemleri sayesinde çocuklar Lösemi hastalığını yaşamın sıradan bir parçası gibi geride bırakabiliyorlar."
Bağışın Yaşam Kurtardığına Dikkat Çekti
"Her bir kan bağışı, bir çocuğa yeni bir hayat verme potansiyeline sahiptir" diyen Çakmak, sağlıklı bireylere seslenerek, kan ve kök hücre bağışının önemine vurgu yaptı. 18–50 yaş arası her sağlıklı bireyin, kök hücre bağışı yaparak lösemi hastalarına umut olabileceğinin altını çizdi.
Doç. Dr. Hatice Mine Çakmak, çocukluk çağı lösemisinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna inandığını, her geçen gün daha fazla çocuğun bu süreçte sağlıklarına kavuştuğuna dair umudunun arttığını belirtti.
DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VE ÇOCUK HEMATOLOJİSİ-ONKOLOJİSİ BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. HATİCE MİNE ÇAKMAK, 2-8 KASIM “LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI” DOLAYISIYLA BİLGİLENDİRMEDE BULUNDU.