Osmanlı Geleneği Tiftik Keçisi
Ankara'nın Ayaş ilçesinde, uzun yıllardır süregelen tiftik keçisi yetiştiriciliği, yaklaşık olarak 3,000 başlık sürüyle ilgi görmeye devam ediyor. Kuşaklar boyunca süregelen bu meslek, Ankara tiftiğinin dünya pazarında değer kazanmasına yol açıyor.
Tiftik Keçisi Yetiştiriciliğinin Önemi
Osmanlı döneminden günümüze uzanan gelenekle, tiftik keçisi üreticileri, bölge ekonomisine katkıda bulunmanın yanı sıra, dünya ile rekabet eden bir değer yaratıyor. Ayaş’ta, dededen toruna aktarılan bu meslek, yerel üretim kültürünü de yaşatıyor.
Üreticilerin Deneyimleri
Yetiştiricilerden Mesut Eroğlu, tiftik keçisinin bakımında sergiledikleri emekleri, "Bu hayvanlar bozkırda yaşamayı seven, her koşula uyum sağlayabilen özel hayvanlardır," diyerek açıklıyor. Eroğlu, keçilerin üretim sürecinde zorlu dönemleri ve elde edilen tiftiklerin tekstil sektöründeki yerini ise şu sözlerle anlatıyor; "Tiftiğinin kalitesine yönelik ürünlerimizi, kazak ve eldiven gibi geleneksel el işçiliğiyle oluşturuyoruz."
Yetiştiricilikte Strateji ve Zorluklar
Eroğlu, keçilerin birbirleriyle etkileşimlerini ve sürü yönetimi konusundaki deneyimlerini şöyle aktarıyor: "Sürüleri böleriz çünkü keçiler arası rekabet nedeniyle sorunlar ortaya çıkabilir. Genellikle 700 başın üstünde bir sürü idame etmek zordur."
Dünyada Tiftik Üretimi
Üretici Eroğlu, devlet desteklerinin önemine değinerek, "Dünyanın en kaliteli tiftiğini üretmekteyiz. Ancak, zorlu rekabet koşullarına karşı da hazır olmamız gerekiyor," dedi. Ayrıca, Ankara sofu kumaşının sadece Hint kumaşıyla rekabet edebildiğini belirtti.
Geleneksel Bir Meslek
Numan Çinkaya, tiftik keçisi yetiştiriciliğinde uzun yıllara dayanan deneyimini, "Osmanlı döneminden miras kalan bir geleneksel mesleği sürdürmekteyiz," diyerek ifade etti. 3,000 baş tiftik keçisiyle, Ankara tiftiğinin yeniden dünya markası haline gelmesi hedefleniyor.
ANKARA'NIN AYAŞ İLÇESİNDE DEDEDEN TORUNA AKTARILAN TİFTİK KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ, 3 BİN BAŞLIK SÜRÜYLE SÜRDÜRÜLÜYOR.