Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Türkiye'nin 2053 Karbon Nötr Hedefinde Hidrojen Teknolojilerinin Rolü

Hidrojen teknolojileri, Türkiye'nin 2053 karbon nötr hedefinde öncelikli çözümlerden biri olarak öne çıkıyor.

Yayın Tarihi: 08.12.2025 09:45
Güncelleme Tarihi: 08.12.2025 09:45

Türkiye'nin 2053 Karbon Nötr Hedefinde Hidrojen Teknolojilerinin Rolü

Türkiye’nin 2053 Karbon Nötr Hedefinde Hidrojen Teknolojileri Öne Çıkıyor

Türkiye’de enerji dönüşümünün en önemli başlıklarından biri olan hidrojen teknolojileri, sanayiden ulaşıma kadar birçok alanda karbon salınımını azaltma konusunda umut veriyor. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü olan Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine ulaşırken hidrojen teknolojisini temel bir unsur olarak belirledi. Hidrojeni, doğal gaza alternatif bir kaynak olarak değerlendirmeyi planlıyorlar. Japonya bu alanda oldukça ileride, ülkemizin de hızlı hareket etmesi gerekiyor," dedi.

Hidrojen: Geleceğin Yakıtı

Çevre dostu yapısıyla ve yüksek verim potansiyeli sayesinde "geleceğin yakıtı" olarak anılan hidrojen, hem kamu hem de özel sektörde sürdürülmekte olan Ar-Ge çalışmalarıyla hızla yaygınlaşıyor. Son yıllarda yapılan yatırımlarla birlikte, hidrojenin üretimi, depolanması ve taşınmasına yönelik teknolojilerde kayda değer ilerlemeler kaydedildi. Özellikle yeşil hidrojen üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu ile sürdürülebilir bir enerji modeli sunuyor. Ulaşım sektöründe hidrojenle çalışan araç projeleri deneme aşamasında, ağır sanayide ise karbon ayak izini azaltmaya yönelik pilot uygulamalar hayata geçirildi.

Bölgesel Hidrojen Ekonomisi Potansiyeli

Uzmanlar, Türkiye’nin coğrafi avantajları ve yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde hidrojen ekonomisinde bölgesel bir merkez olabileceğini vurguluyor. Kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliği ile gerçekleştirilen projelerin, önümüzdeki yıllarda enerji arz güvenliğini artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediği ifade ediliyor.

Hidrojenin Stratejik Önemi

Doç. Dr. Demirdelen, "Dünyada otomotiv ve enerji sektörleri giderek hidrojen kullanımını benimsiyor. Türkiye olarak, 2053 karbon nötr hedefimize ulaşabilmek için hidrojeni merkezi bir kaynak olarak değerlendiriyoruz. Japonya, otomotiv sektöründe elektrikli araçlardan hidrojene geçiş yaparken, hidrojenin de yeşil kaynaklardan elde edilmesi sağlanmaktadır. Dünya hidrojene doğru bir adım atarken, en büyük strateji hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşıyor," ifadelerini kullandı.

Yüksek Kapasite ve Yeni Potansiyeller

Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Demirdelen, "Güneş, rüzgar gibi kaynakların hidrojene dönüştürülmesinde ülke olarak büyük bir kapasiteye sahibiz. Su kaynaklarımız açısından zorluklar yaşansa da, nitelikli su kaynaklarımız bulunuyor ve bu da hidrojen üretiminde önemli bir avantaj sağlayacak. Ayrıca, elektrolizörlerle ilgili yapılan çalışmalar, demir-çelik gibi karbon yoğunluklu sektörlerde hidrojenin kullanımını mümkün hale getirebilir," dedi.

Karbon Verimliliği ve Gelecekteki Hedefler

Doç. Dr. Demirdelen, Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefi konusunda hidrojenin önemine dikkat çekerek, "Hidrojen teknolojisi gelişimi maliyet gerektirmekte, ancak öncelikle elektrolizör teknolojisi ile başlanmıştır. Doğal gazın yüksek karbon emisyonu yaptığı biliniyor ve hidrojenin kullanımının karbonsal verimliliği arttıracağını düşünüyoruz. Elektrikli araçların sınırlamaları nedeniyle, hidrojen yakıtlı taşımacılığın devreye girmesi planlanıyor. Türkiye’nin bu alanda hızlıca ilerlemesi gerekiyor," dedi.

ADANA ALPARSLAN TÜRKEŞ BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ (ATÜ) SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMPÜS KOORDİNATÖRÜ...

ADANA ALPARSLAN TÜRKEŞ BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ (ATÜ) SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMPÜS KOORDİNATÖRÜ DOÇ. DR. TUĞÇE DEMİRDELEN