Endüstriyel Yemekte Ucuzluk Yarışı, Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor
Son günlerde art arda yaşanan gıda zehirlenmesi vakaları, toplu yemek hizmetinin sadece maliyet kalemi olmadığını, toplum sağlığını doğrudan etkileyen kritik bir alan olduğunu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, özellikle okullar, yurtlar ve büyük işletmelerde düşük maliyetli seçeneklerin ciddi riskler taşıdığına dikkat çekiyor.
Gıda Zehirlenmeleri Ülke Genelinde Artıyor
Ülkenin farklı şehirlerinde yaşanan gıda zehirlenmeleri, toplu yemek hizmetinin önemini bir kez daha vurguladı. İstanbul’da 25 kişi, Rize’de 40 öğrenci, Bolu’da 14 üniversite öğrencisi ve Eskişehir’de bir lise öğrencisi benzer şikayetlerle hastaneye kaldırıldı. Uzmanlar, bu durumda özellikle okullar ve kamu kurumlarında yapılan düşük maliyetli tercihlerin toplum sağlığını tehdit ettiğini belirtiyor.
Düşük Maliyet, Yüksek Risk
Birçok kurum, toplu yemek hizmetini hâlâ bir maliyet kalemi olarak görse de, düşük maliyet baskılarının ham madde kalitesini düşürmesi, hijyen zincirinin zayıflamasına ve kritik süreçlerde kontrol kaybına yol açması kaçınılmaz. Kısa vadede tasarruf sağlasa da, uzun vadede sağlık, kurumsal itibar ve hukuki yükümlülükler açısından ağır sonuçlar doğurabilir.
Kalite Önceliği ile Ayrışan Firmalar
Bursa'da 34 yıldır faaliyet gösteren Yankı Yemek, bu yaklaşımla öne çıkan firmalardan biri olarak dikkat çekiyor. Firma, ham madde güvenilirliğini birincil kriter olarak benimserken, tüm malzemelerini analiz ve sertifikası olan markalardan temin ediyor. Kalite Sistem Sorumlusu Leman Yurttaş, düşük maliyet odaklı yaklaşımların üretim kalitesini zayıflattığını belirtiyor. Yurttaş, yemeklerin her gün aynı standartta sunulabilmesi için tam izlenebilir üretim altyapısının, el değmeden pişirme teknolojisinin ve sürekli denetim kültürünün gerekli olduğunu vurguladı.
Kritik Bir Süreç: Toplu Yemek Yönetimi
Leman Yurttaş, Türkiye'deki zehirlenme vakalarının, sadece yemek üreticileri için değil, bu hizmeti satın alan işletmeler, yurtlar, okullar ve sağlık kuruluşları için de önemli bir uyarı olduğuna dikkat çekiyor. Toplu yemeğin, maliyet baskısına sıkıştırılamayacak kadar kritik bir süreç olduğunu belirtirken, ham madde seçimi, üretim hattı, pişirme süreçleri ve sevkiyatın gıda güvenliği zinciri olarak yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Yankı Yemek Tesisleri ve Üretim Kapasitesi
Çalı Sanayi Bölgesi’nde 4,500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren Yankı Yemek tesisleri, günlük 15 bin kişiye yemek sunabiliyor ve gerektiğinde bu kapasiteyi 25 bine kadar çıkarabiliyor. ISO 9001, ISO 22000 (HACCP), ISO 14001 ve OHSAS 18001 gibi uluslararası kalite belgelerine sahip olan firma, yıllık yaklaşık 5 milyon kişiye ulaşan üretim hacmini 'Yemediğimizi yedirmiyoruz' anlayışıyla güvence altına alıyor.
SON GÜNLERDE ART ARDA YAŞANAN ZEHİRLENME VAKALARI, TOPLU YEMEK HİZMETİNİN BİR MALİYET KALEMİ DEĞİL, DOĞRUDAN TOPLUM SAĞLIĞINI ETKİLEYEN KRİTİK BİR ALAN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR. UZMANLAR, ÖZELLİKLE OKULLAR, YURTLAR VE BÜYÜK İŞLETMELERDE DÜŞÜK MALİYETLİ TERCİHLERİNİN CİDDİ RİSKLER TAŞIDIĞINA DİKKAT ÇEKİYOR.